Başkanım Fatma Kaplan Hürriyet’e Takdimimdir

10.000 adım.
Her gün İzmit çarşı merkezde yürüyüşümüz.
Broker’ım Murat Hamzaoğlu ile yaz, kış demeden
yağmur da yağsa , kar da yağsa,
güneş de yaksa …
o yollar arşınlanır.

Yol güzergahımız
Fethiye Caddesi’nden aşağı,
yürüyüş yolundan Anıtpark’a
oradan ya yukarı Devlet Hastanesi’nden geriye
ya da yürüyüş yolunun emniyetten kafelerin
olduğu sokak aralarından Heykel’ e doğru uzanıyor.

Tanıdıklarla selamlaşıp biraz da piyasa yapıyoruz.
Dedikodu yapıyoruz,
Nerede ne açılmış bakınıyoruz,
Kritik yapıyoruz.
Belediyenin şehre kattıklarını
“aaa…güzel olmuş”,
“yok ya gerekli miydi”
“geç bile kalındı”
“burası da tutmadı yine kiralanıyor”
ve daha nice yorumlarla çarşıyı turluyoruz.
Çarşı her daim hareketli, heyecanlı.

Ta ki Serbestler Dondurma’ ya kadar.
Sonra yavaştan sanki o heyecan azalıyor.
Cadde üzerindeki dükkan çeşitliliği azalıyor.
Kiralık ya da satılık dükkanlar bile yolun bu taraflarında
daha düşük rakamlarda.

Biraz daha ilerleyince  yolun sonunda araç girişi olmayan,
yeniden yapılandırılan,  şelalenin olduğu sokağa geliyorsunuz.
Ne güzel yapılmış diye düşünüyorsunuz.
Banklar, kameriyeler, şelale…
Heykele kadar uzanan geniş ve uzun bir yol.
Geniş, uzun ve boş.
Boş, bomboş.
Sanki bir el değsin istiyor kendine.
Bir dokunuş.
Bu atıl kalmış güzelliği canlandıracak.

Mesela…
Outlet’ teki gibi küçük küçük dükkanlar.
Küçük, sevimli, şık mekanlar.
Dükkanların etrafında dönen yüksek taburelerde
oturup bir şeyler atıştırabileceğiniz, içebileceğiniz büfe şekli.
Önlerinde 3, 5 masa.
Kahvecisi, çaycısı, tostçusu, pilavcısı.
Sokak lezzetleri.
Hatta ve hatta küçük bir suşici bile olabilir.
Ama öyle kulübe gibi olmayacak.
Kırmızı çerçeve profilli tek tip
veya
her dükkan kendini yansıtacak özellikte.
Waffle dükkanı mesela
şeker gibi pembeli,  mavili, rengarenk.
Gibi gibi…

Ama ama ama…
“Belediye teşvik ve destek amaçlı iki yıl kira almayacak.“
Dedi…
Bizim patron.
Ben bir yıl olsun , gerçekçi olsun dedim.
Hatta ve hatta artırarak devam ettim.
Buralar belli aralıklarla hem fiyat, hem kullanılan malzemeler,
hem de temizlik anlamında teftiş edilecek.
Belediyenin, Komek gibi kuruluşların bir sürü branşları var.
Buralardan çıkan da bir dolu insan var.
İşinin ehli kişiler seçilip ev yapımı lezzetler,
yeni nesil kahveler yapılsa fena mı olur?
Hem ucuz olacak hem sağlıklı.
Sokakta ayrıca workshop yapılabilecek yerler de olmalı.
Kafelerde bile artık workshoplar yapılıyor.
Heykelin alt kısmında kalan geniş alanda küçük konserler düzenlenebilir.
Yürüyüş yolunda bile sokak müzisyenleri var.
Ne fikirler, ne fikirler…

Geliştirilebilir, müthiş bir iş çıkar ortaya.
El alemin noel pazarları gibi değil,
bizim 12 ay aynı heyecanı yaşatan yılbaşı sokağımız olabilir.
Çeşme’nin ot, Datça’nın badem,
Urla’nın  enginar festivalindeki gibi
belli dönemlerde ünlü şefleri çağırıp organizasyonlar yapılabilir.
Acayip güzel işler çıkar.
Yapılır mı yapılır.
Sayın başkanımız Fatma Kaplan Hürriyet çok da güzel yapar.

Biz bir fikir attık.
Hayallerimizi yazdık.
Evrene yolladık.
Belli mi olur?
Belki başkanımız okur da
“İyi düşünmüşsünüz çocuklar, çok güzel olur”
deyip
“anlatın bakalım şu projeyi”
diye bizi çağırırsa elbette ki en önce sizin haberiniz olacak.
Lütfen olsun Başkanım.

Saygılar Başkanım. 

KOCAELİ EMLAK
KOCAELİ EMLAK HABER
BETÜL KURTULUŞ
0 552 743 05 41