Yine sahadan bildiriyorum.
Kredi kartı ile ev satışları başlarsa hiç şaşırmayın.
Yarısı peşin, kalanı dört, beş takside bölerek.
Yok öyle inşaat firmasından değil,
direk şahsın kendisinden.
Canım ülkemde ev almak isteyip alamayanlardan
gelen talepler bu yönde.
Ticaretle uğraşanlar için tabii…
Yoksa nasıl çekecek?
Hani bir ara yapılırdı ya…
komşu dükkana gidip kestirilirdi.
Onun gibi…
Komşudan eskiden tuz, kahve filan istenirdi.
Şimdi
“komşum bi zahmet şunu çeker misin,
benim pos cihazım arızalandı” da…
Canım ülkemde konut ihtiyacı bitmiyor.
Ama insanların ceplerindeki para bitiyor.
İhtiyaç var,
ev var,
para yok.
Evin yarı parasını çıkartandan da işte
böyle farklı teklifler geliyor.
Ne yapsın o da kendince çözüm üretiyor.
Peki vade farkı olacak mı?
Onu da es geçmemek lazım.
Kısıtlı bütçesi olup kalanını tamamlamak isteyene çözüm öneriniz var mı?
Banka kredisi mi?
O da yine bildiğiniz gibi.
Ancak insanların krediye bakış açısı biraz daha değişti.
Ev kiraları yükseldiği için
“o parayı takside veririm,
ne kadar yüksek olsa da”
diye düşünüyor.
Tabi banka verirse…
Şu da mümkün,
evin tamamına yakın bir meblağ toparlamış
Teklif geliyor.
Öldürücü rakamla.
Artık orada iş ev sahibine kalmış.
Sıkışmışsa çok fazla yapacak şeyi kalmıyor ve kabul ediyor.
Yok aciliyeti yoksa, beklemeyi tercih ediyor.
Takas yapsınlar demeyin boşuna.
Herkesin ya paraya ihtiyacı var
ya da
daha iyi bir eve.
Gözüne kestirdiği evi almak için de yine
o banknotlara ihtiyacı var yani.
Dolayısı ile çözüm odaklı bakmak lazım.
Arz talep meselesi.
“Ben teklifimi yapıp ortaya koyarım,
gerisini karşı taraf düşünsün”
diyenler,
“O fiyata inmem”
diyenler
“taksitle ev mi satılır, yok istemem”
diyenler.
Bir de ortada pin pon topu gibi gidip gelen bizler.
Ne diyelim,
“Gazamız mübarek olsun”