Betül Kurtuluş | 23 Mayıs 2025 | Genel, Tüm Manşetler A- A+
Gittik, gördük.
Kerpe’ den Babalı’ ya sahil şeridini turladık.
Hem ziyaret, hem ticaret.
Bir çay içtik, Karagöz yerinde mi kontrol ettik.
Esnaf, kapıya gelmiş yaza hazırlık yapıyor.
Malum… sezon kısa.
Seferihisar’ı biliriz Cittaslow.
Yani sakin şehir.
Bizim Kandıra’nın da ordan kalır yeri yok.
Burada her şey yavaştan ilerliyor.
Ustaların çekiç sesleri bile usul usul.
Dükkanlar, marketler, yeni açılıyor.
Geçen sezondan kalan ürünler temizleniyor.
Pansiyonlar hazırlanıyor.
Pidecisi lahmacuncusu fırınları hazırlamış.
Market zincirleri buz da getirmişler.
Sezon ufaktan başlıyor demek.
Ama ufaktan…
Aheste, sakin…
Hatta o kadar sakin ve yavaş ki,
yaz ortasında bile yol yapım çalışmaları devam eder.
Yollar mevsim itibari ile kitlenir.
Hafta içi öğle saatlerinde bir tost yemek istesen
tost makinasının ısınmasını beklersin.
Yaz ayları için bu durum, sanmayın ki kış.
Zaten kışın ölü sezon her yer kapalı.
Anca birkaç belli restaurantlar açık.
Biz hemen her yaza girişte yazarız.
Güzelim kumsallarımız var.
Neden gerekli özen gösterilmiyor?
Evet, belediye düzenledi sahili, halk plajlarını.
Ama yeterli değil.
Daha iyi yerler neden yapılmasın?
Tamam, günübirlikçiler yanında getiriyor nevalesini.
Denize giriyor, yiyor, içiyor dönüyor.
İşte üç ay bu vaziyette gidiyor.
Sonra…
Sonra hani çocuklar evlenince kala kalırsın ya,
Edi ile Büdü.
O misal.
Her yer kapalı, yerel halkın yaşadığı bir köy haline dönüşüyor.
Neden her mevsim yaşanılan bir yer haline getirilmiyor hala?
İstanbullu bir saatte burda.
Hafta sonu Sapanca’ya kaçan, neden buraya gelmesin?
Neden gelsin?
Doğru düzgün kalacak yer yok.
Doğru düzgün bir işletme yok.
Ama yaz sezonunda ev fiyatları uçuşta.
Hele ki şu Babalı.
Nasıl güzel.
Uçsuz bucaksız sahil.
Alabildiğine kum.
Bakir.
Hırçın.
Bir sörf ya da kiteboard merkezi yakışmaz mı?
Deniz spor tutkunları neden buraya çekilmesin?
Kıymet bilmiyoruz vallahi.
Yazın o kalabalıklarından sıkılıyorsanız,
şu an tam zamanı.
Sakin, kimsecikler yok, tek tük şezlongunu kapan gelmiş.
Bir martı sesi, bir de arada esen rüzgardan gelen dalga sesi.
Deniz pırıl.
Dümdüz, bildiğin çarşaf.
Ama inanılmaz soğuk.
Girince filan alışamıyorsun.
Aaaa… su çok güzel gelsene durumu yok.
O hani buz dolu küvetlere, fıçılara giriyorlar ya,
burada test edebilirsiniz kaç dakika kalabiliyorum diye.
Gerçi emekli amca yaklaşık 20 dakika yüzmüştür.
Sanırım uzuvlarını artık hissetmiyordu ki o kadar kalabildi.
Bizim broker da cengaverlik etti.
En son K…. Dondu deyip çıktı.
Ama yine de biraz deniz havası alalım, kumlarda yürüyelim,
bir şeyler yiyip içelim derseniz…
Nefis.
Kaçırmayın.
Tam zamanı...
KOCAELİ EMLAK HABER
BETÜL KURTULUŞ