Son dönemlerde ev sahibi-kiracı arasında yaşanan büyük kira artışlarının ardından, şimdi de eriyen kira depozitoları sorunuyla karşılaşılıyor.
CİDDİ FARK VAR
Üç yıl önce evi 2.000 TL’ye kiralayan vatandaş, bir kira bedeli depozito olarak ödedi. Üç yıl sonra evi boşaltmak istediğinde evin kirası 15.000 TL‘ye yükselmişti ancak ev sahibi depozitoyu sadece 2.000 TL olarak geri ödemeyi teklif etmekteydi. Kiracı ise hem 15.000 TL ödemesini istiyor.
KİRACILAR MAĞDUR
Ev sahibi ve kiracılar arasında yaşanan büyük kira artışları sonucunda ortaya çıkan kriz, şimdi de eriyen kira depozitoları ile yeni bir boyut kazanmış durumda. Kiracıların kira depozitolarının erimesi, kiracıları mağdur etmektedir.
KİRACI SON KİRAYA SAYMAK İSTİYOR
Eriyen depozitoyu kurtarmak için kiracılar son kirayı ödeyerek depozitoyu mahsup etmek istiyor. Ev sahibi ise depozitonun asıl amacı olan, evde oluşabilecek zarar veya tamirat giderleri için kullanılmasını istiyor. Eğer herhangi bir zarar yoksa, ilk alınan depozito tutarının aynen iade edilmesini talep ediyor.
“DEPOZİTOLAR YETERSİZ KALDI”
Ev sahipleri, kira depozitolarının erimesi konusunda endişeli. Kiracıların evlerde yaptıkları hasarlar nedeniyle depozitoların yetersiz kaldığını iddia eden ev sahipleri, bu durumun yasal düzenlemelerle çözülmesi gerektiğini savunmaktadır. Ayrıca, kiracıların kira ödemelerini zamanında yapmaması durumunda da depozito konusunda sıkıntı yaşandığı belirtilmektedir.
“DEPOZİTOLARIMIZ ERİDİ”
Diğer yandan, kiracılar ise kira depozitolarının erimesine karşı çıkıyor. Kiraların sürekli arttığını ve ev sahiplerinin depozitoları haksız yere gasp ettiğini savunan kiracılar, bu durumun adaletsiz olduğunu vurgulamaktadır. Ayrıca, ev sahiplerinin depozito iadesi konusunda gerekli özeni göstermediğini iddia eden kiracılar, hukuki mücadele başlatma noktasına gelmiştir.
DEPOZİTO KRİZİNE DEVLET EL ATMALI
Gözlemlediğimize göre, depozito meselesi zamanla daha da büyüyen bir sorun haline gelecek gibi görünüyor. Artık “Arabulucu” aracılığıyla çözüm aranmaya başlanan depozito ihtilafları bulunuyor. Devletin derhal bu konuya el atmazsa, sorun daha da kötüleşebilir.