Hoşgeldiniz  

Konut Kredilerinde: Kartlar Yeniden Dağıtılıyor..!

Tuğçe Hamzaoğlu | 25 Aralık 2025 | Emlak Köşe Yazıları, Tüm Manşetler


Tuğçe Hamzaoğlu
tugce.hamzaoglu@hotmail.com

Konut kredisi faizleri… Uzun süredir emlak sohbetlerinde adı geçince ortamın bir anda sessizleştiği o meşhur başlık.
“Hiç girme o konuya” denilen yerden, “Bir bakalım ya…” noktasına geldik.
Evet, rakam net: Konut kredilerinde faiz oranı 28 ayın en düşüğünde.

Şimdi gelin bu manşetin arkasındaki hikâyeyi biraz eşeleyelim. Çünkü mesele sadece “faiz düştü” değil. Asıl mesele, piyasanın zihniyeti değişiyor mu?

Konut Kredisi Geri Döndü mü?

Merkez Bankası verisine göre ortalama konut kredisi faizi yüzde 37,63.
Bu, Nisan 2024’te gördüğümüz yüzde 45,14’lük zirveden yaklaşık 7,5 puan aşağı demek.

Aylık faiz tarafında ise psikolojik bir eşik aşıldı:
Yüzde 2,5’in altı.

Somutlaştıralım:
10 yıl vadeli 1 milyon TL kredi çeken biri için aylık ödeme 31 bin TL’den 26 bin TL’ye indi.
Toplamda cebinde kalan para yaklaşık 609 bin TL.

“Az mı?”
Hayır.
“Yeterli mi?”
İşte orası tartışmalı.

Bankalar ne yapıyor? Musluk açık mı, kapalı mı?

Bence bu sürecin en net özeti şu cümle:
Musluk açılmadı ama kilit de tamamen kapalı değil.

2023 sonbaharını hatırlayın. Konut kredisi vardı ama sadece vitrinde.
Fiyat etiketi asılı, müşteri yok. Bankaların tavrı netti:

“Ya çok kazanırım ya hiç vermem.”

Bugün tablo biraz değişti.
Bankalar kredi hacmini kontrollü biçimde yeniden denemek istiyor.
Ama bu kredi herkes için değil.
Düşük riskli, yüksek peşinatlı, “bankanın sevdiği” müşteri öne çıkıyor.

Yani evet, faiz düştü ama bu bir genel af değil. Daha çok seçici bir jest.

Asıl değişim rakamlarda değil, kafalarda

Bana göre en kritik nokta burası.

Dün alıcı ne diyordu?
👉 “Krediyle ev almak imkânsız.”

Bugün ne diyor?
👉 “Belki küçük bir krediyle…”

Bakın bu cümle çok şey anlatır.
Çünkü emlak piyasasında psikoloji, matematikten önce çalışır.

Kredinin “hiç mümkün değil” seviyesinden “hesaplanabilir” seviyeye gelmesi bile piyasaya nefes aldırır.
Patlama yaratmaz, ama hareket başlatır.

Peki satışları gerçekten ne coşturur?

Burada sektörün ortak fikri net:
Yüzde 1 civarı aylık faiz.

Bugünkü oranlarla ipotekli satışlar artıyor ama hâlâ toplam satışların sadece %13,3’ü kredili.
Normal bir piyasa için bu oran %30’lar olmalı.

Yani şu an gördüğümüz şey bir patlama değil;
Isınma turları.

Yüksek kira ödemek istemeyen, “Zaten kiraya veriyorum bu parayı” diyenler krediye yeniden bakıyor.
Ama kitlesel dönüş için faizlerin biraz daha yolu var.

Bu bir başlangıç mı?

Benim cevabım net ve filtresiz:
Evet, ama temkinli bir başlangıç.

Faizler düştü diye yarın herkes bankaya koşmaz.
Ama şu oldu:

  • Kredi tekrar masaya geldi
  • Alıcı tekrar hesap yapmaya başladı
  • Piyasa “bekle-gör” modundan “ölç-biç” moduna geçti

Emlakta büyük dönüşler böyle başlar zaten.
Bir sabah manşetle değil,
bir akşam “Acaba şimdi mi?” sorusuyla.

Önümüzdeki aylarda bu soruyu daha sık duyarsak şaşırmayın.
Çünkü oyun yeniden kuruluyor.
Kurallar hâlâ sert ama tahta artık tozlu değil.

Paylaşın:
Etiketler:

EN SON HABERLER

© 2020 EMLAK İNŞAAT HEBER Tüm Hakları Saklıdır .