Evet bazı insanlar emlakçılığı hor görebilir, ‘’Ne iş yapıyorsunuz ki?’’ diyebilir, evinizi bireysel olarak 1.000.000 TL’ye satmak varken, %2 komisyon bedeli ödemek istemeyebilir, haklısınız… Hak verebilirim…
Fakat…
Emlakçılık mesleği, ‘’BANA GÖRE’’, bir doktor-hasta ilişkili olarak değerlendirilmeli… Bazen bir müşterim geliyor, sohbet ettikçe, benden o güveni aldıkça, ailesinin içine sokuyor beni…
Ve neden satış yapmak istediğini anlatıyor… Hiç kimse boşu boşuna bir şeyini satmaz.
Eşi ile sıkıntılı bir dönemden geçtiği için satıyor, kardeşler arasında anlaşmazlık yüzünden satıyor, ve saat kaç olursa olsun… Beni arayıp, derdini anlatıyor… Çözüm istiyor… Çözüm bulabileceğimiz noktalar var… Bulamadığımız noktalar var…
Bazen sıkıntılı dönemlerden geçen çiftleri bir araya biz getiriyoruz… Bazen 10 yıldır konuşmayan, asla görüşmeyecek olan, kanlı bıçaklı, kardeşleri bir araya getiriyoruz….
Ama bana güveniyor ki özelini açıyor… Tıpkı doktora gittiğinizde, diğer insanlar bilsin istemediğiniz şeyleri, ‘’Doktor’’ diye, hiç çekinmeden, utanmadan anlattığınız gibi….
Benim öyle müşterilerim var ki… Ben 3 yıldır emlakçılık yapıyorum ve çok kıymetli müşteriler edindim…
Evini satmışım… Evini satmamışım… Kiraya vermişim… Kiraya vermemişim… Hiç önemli değil…
Benim ve bana bu mesleği sevdiren… Babamın, patronumun, en önemli felsefesi,
DOST KAZANMAK…
Ve ben o kadar güzel dostluklar kazandım ki… benim için tek önemli nokta bu açıkçası…
Bazen gerçekten çok sıkıntılı dönemler geçirebiliyoruz… Bazen kendi akrabalarımdan kazık yiyebiliyorum… Ama…
Bazen de hiç tanımadım, bir anda satılık mülkü dolayısı ile tanıştığım insanlar ile, o kadar güzel dostluklar kuruyorum ki… Benim işimin güzelliği bu aslında…
Bana insanlığı öğretiyor, hayatı öğretiyor, sabrı öğretiyor, bazıları da NANKÖRLÜĞÜ öğretiyor!
Ben mutluyum işimi yapmaktan… Çok seviyorum… Hor görülecek bir meslek asla değil… Saygı duyulması gereken bir iş…
Bir günlüğüne benim yerime geçip, meslek hayatımı yaşarsanız anlarsınız anca…